Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
26.07.2013 Tekbir: Allâhu Ekber

İLİ                  :  GENEL

TARİH          :  26/07/2013  

 Hutbe Resimleri: 26072013_hut.jpg

TEKBİR: ALLÂHU EKBER

Allahu Ekber, Allahu Ekber, La ilahe illallahu v-Allahu Ekber, Allahu Ekber ve lillahil Hamd

Kardeşlerim!

Allah-u Ekberle doğar bütün müminler. Her doğan Müslüman çocuğun kulağına önce tekbir okunur. Allah-u Ekberle ölür müminler. Bütün mü’minlerin ruhları ebediyete tekbirle uğurlanır.

Tekbir Allah’ın emridir. Allah’ı ululamaktır. Allah’ı yüceltmektir. O’nu her şeyden üstün tutmaktır. Tekbir, Allah’ı acizlikten, noksanlıktan, şirkten, O’na layık olmayan tüm sıfatlardan tenzih etmektir. O’nunla ilgili her şeyi nefsî isteklerine üstün tutmaktır. Tekbir, kalbi mâsivâdan arındırmaktır. Allah’ı yüceltirken kendi acziyetini tatmaktır. Tekbir yeryüzündeki büyüklenmeleri, kibirlenmeleri, böbürlenmeleri reddetmektir.

Aziz Müminler!

Tekbir tevhidin en veciz ifadesidir. Tekbir, hayatımızdaki ve dünyadaki bütün büyük değişimlerin anahtarıdır. Ne zaman dünya, ahirete, manevi âleme temas etse, tekbirle Allah’ın büyüklüğünü tasdik ederiz.

Günde beş vakit dinleme nimetine nail olduğumuz Ezanı Şerifler Allah-u Ekber diye başlar. Ezan bizi dünya hayatından bir anda koparıp alır. Allah’a hamdolsun ki bugün dünyanın her yerinde ezanlar, tekbirler süsler yeryüzünü. Allah’ü ekber nidaları titretir arş-ı Rahmânı. Dünyayı terk edip mânevi iklime girmek için namaza durduğumuzda iftitah tekbiri getiririz. İlahi huzura mirâcımızı böyle başlatırız. Namazda, mutlak bir huzur içindeyizdir. Allah’ın karşısında hareket etmemiz ne mümkün. Acziyet ve huşû içinde onun huzurunda donup kalmalıyken, Allah’ın büyüklüğü bize hareket edecek tâkâti sağlar. Bu yüzden namazdaki her hareketimizi tekbirle gerçekleştiririz. Ve rükûda belimiz bükülmüşken Allah’ın hamdimizi duyduğunu müjdelemesiyle yeniden doğruluruz. Secdeye bir daha kalkmamak üzere kapanmışken, Allah-u Ekber diyerek yeniden hareket edecek gücü buluruz kendimizde. Bayramlarda bu huzuru o kadar yoğun hissederiz ki, fazladan tekbirler getiririz. Ve omuz omuza kılınan bayram namazlarından melekleri selamlayıp çıktığımızda, kubbelerden tekbirler taşar ve Itri, besteler tekbirlerimizi.

Tekbirle açarız oruçlarımızı. Oruç daimi bir ibadet halidir, bedenden ve dünyadan arınmaktır. İftar, yeniden fıtrata, dünyaya dönmektir. Bu dönüş de müezzinin Allah-u Ekber nidasıyla gerçekleşir.  

Resul-i Ekrem (s.a.s), ilk vahyi aldıktan, mânevi âlemle o yoğun teması gerçekleştirdikten sonra, üstünü örtmüştü. Cibrîli-i Emîn, ona vahyi getirirken “Ey örtüsüne bürünen, kalk ve uyar” demişti, sonra da (ve rabbeke fekebbir) “Allah’ı tekbir et”[1] diye emretmişti. Böylelikle mânevi aleme irtibatından sonra tekrar dünyaya dönüşünü tekbirle gerçekleştirmişti.

Aziz kardeşlerim!

Ancak Müslüman muhayyilenin bugün tekbir sesini hayal edemeyeceği yerler de var. Bağdat’ın sokaklarında, Şam’ın çıkmazlarında, Nil nehrinin kıyılarında kardeşin kardeşi öldürürken Allah-u ekber demesi ne hazindir. Bebeklerin kulaklarına okunan tekbirin, artık onlar katledilirken duyulmaya başlanması ne büyük bir hüsrandır Ya Rab!

Bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek olduğunu öğütleyen bir dinin mensuplarının, bunu yaparken en yüce kelimeyi dillerine alabilmelerinden daha hazin ne olabilir. Tekbiri bir katlin, tekbiri siyasi bir emelin, tekbiri bir sûiistimalin, tekbiri bir ticaretin sloganı haline getiren Müslümanların “hayye’ale’l-felâh” çağrısına mazhar olmalarını ne kadar bekleyebiliriz? Allah’ın büyüklüğünü küçük emellerimize âlet ettiğimiz sürece, nasıl kurtuluş umabiliriz? Allah’ın zulme razı olmayacağını bile bile, O’nun adını hayal edilemeyecek yerlerde tekbirlerle dillendirmek, İslam’a karşı işlenen ne büyük bir cinayettir.

Belki İslam âlemini bugün örten perde, kendine mâneviyat kapılarını açacak tekbir anahtarını yitirmiş olmasıdır. Belki yeniden aydınlık ufuklara bakmalıyız ve Cibrîli-i Emîn’in o kanat gerişini, Kadir Gecesinde yere inişini düşünmeliyiz ve Allah’ın büyüklüğünü o yüceliğe yaraşır şekilde yeniden tekbir etmeliyiz. Ki böylece Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in ifadesiyle her bir tekbirimiz Allah’a olan sadâkatimizin bir sadakası olsun.[2]  

Ya Rab! Mübarek Ramazan ayı hürmetine âlem-i İslamı çepeçevre saran karanlıklardan koru. Bizi Cibrîli-i Emîn’in “kalk” emrini duymuşçasına gafletten uyandır.

Ya Rab! Ramazan-ı şerifimizi ihya eden en önemli ibadetlerden olan itikafa girdiğimiz şu günlerde itikafa giren mü’minlerin duaları hürmetine inanan kardeşlerimizin acılarını dindir.

Ya Rab! Biz günah işledik, Senin yüce adını haksız yerde zikrettik, Sen bizim adımızı haksızlar arasında zikretme.

Ya Rab! Seni hamd ile tesbih eder, seni yüceltiriz, bize huzurunun kapılarını aç.

Ya Rab! Yüceliğini hakkıyla, hak yerde tekbir etmeyi nasip eyle.

Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi nârın azabından koru.

Rabbimiz! Bütün hesapların ortaya döküldüğü gün beni, ailemi ve bütün müminleri bağışla.

Rabbimiz! Sen, gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilensin. Bizi, ailemizi ve müminleri açığa vurma. Tüm imtihanları kaybetmiş olsak da bizi rahmetine kabul et. Belimizi büken ağır yükleri omzumuzdan, karanlık perdeleri üzerimizden kaldır. Beldelerimizi emin kıl, yüreklerimizi yakınlaştır.

Âlem-i İslamı içine düştüğü fitnelerden, tefrikadan, cehaletten kurtar! Bizlere yeniden aziz bir ümmet olarak adaleti ayakta tutmayı nasip eyle.

Allahu Ekber, Allahu Ekber, La ilahe illallahu v-Allahu Ekber, Allahu Ekber ve lillahil Hamd



[1] Müddessir, 74/1-3.

[2] Müslim, Zekât, 53.

 

Hazırlayan: Diyanet İşleri Başkanlığı

Yazar Kadir Hatipoglu - Ağustos 07 2013 19:10:30 3604 Okunma · Yazdır
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.18 saniye 14,878,908 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024