|
İL :İSTANBUL
TARİH:27.12.2013
بِسْــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ زِينَةُالْحَيَاةِالدُّنْيَا وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِنْدَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ أَمَلاً
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَيْسَ مِنَّا مَنْ تَشَبَّهَ بِغَيْرِنَا
YENİ YILA GİRERKEN
Muhterem Müminler!
İnsan hayatının anlamı nedir? Akıl ve irade sahibi olan insanın varoluş sebebi nedir? Göklerde ve yerde ne varsa hepsi hizmetine verilen[1] insan, hayatını nasıl tanzim etmelidir? akıl, irade emanetini ya da Allah’ın emirleri[2] yüklenen insanın[3]fani dünyadaki icraatı nasıl olmalıdır? Bütün bunlara ve benzeri sorulara cevap aramak, sorumluluk şuurunda olan ve ahrete yakin olarak inanan herkesin yapması gereken murakabe ve muhasebedir.
Kardeşlerim!
Her gün güneşin batış ve doğuşu, âhirete biraz daha yaklaştığımızın habercisidir. Zira kocaman bir yıl geride kalmış, hayır, hasenat ve iyilik namına ne varsa hepsi kayıt altına alınmış, şer, isyan, kötülük adına ne mevcutsa o da zapt edilmiştir. Öbür yıla kulluk bilinci ile girerek iyilikleri artırmak ve korumak mümkün olduğu gibi, tövbeden uzak bir şekilde kötülükleri artırarak girmek de mümkündür.
Aziz cemaat!
Dünyanın faniliği; içinde bulunduğumuz ve kendisi uğruna biriktirdiğimiz, doyumsuz hırslarla elde ettiğimiz, sakladığımız, bitmeyeceği sandığımız bütün maddi varlıkların da, sonlu olduğu anlamına gelmektedir. Her şey dünyada kalacak, insanın en başta yakınları, malı, serveti ve taşıdığı göz kamaştırıcı bütün değerleri, ölümüyle birlikte onu terk edecektir. Fakat hayatta iken yaptığımız salih ameller dünyayla sınırlı olmayıp, sonsuza kadar devam edecektir. Nitekim mealini vereceğimiz Kehf suresinin 46. ayeti de bu hakikate işaret etmektedir. “Mallar ve evlatlar, dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır.”[4] Sahip olduğumuz bütün dünyevî değerleri geride bırakacağımıza önemle işaret eden bir diğer âyeti kerimede bizleri şöyle uyarmaktadır: “Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geldiniz. Size verdiğimiz dünyalık nimetleri de arkanızda bıraktınız….”[5]
Kardeşlerim
Yılbaşı mücerret bir takvim değişikliği olmaktan ziyade İslam dışı kültürlerin de bizim hayatımıza girmesine vesile olacağını bilmeliyiz. Bu günlerihayatımızın yıllık değerlendirmesini yapmak için bir fırsat olarak görmeliyiz. Efendimizin “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz”[6]hadisini ilke edinmeliyiz. İslam’ın yasak kıldığı şeylerden uzak durarak öbür yıla adım atmalıyız. Allahın razı olmayacağı davranışlardan kendimizi uzak tutmalı, ailemiz ve bütün Müslümanlar için Allah’tan bağışlanma ve esenlik dileklerimizle yeni yıla girmeliyiz.
[2]Hasan Basri Çantay, Kur’ân-ı Hakîm ve Meâli- Kerîm, İstanbul, 1974, Ahzâb, 72. âyetin izahı
[6]TirmiziKıyame 25
Hazırlayan: İstanbul Hutbe Komisyonu
Redaksiyon: İstanbul Hutbe Komisyonu
| |