HER CÜZDEN ÜÇ MESAJ
ON İKİNCİ CUZ
Peygamberler gibi; insanlar tevhid, risalet ve ahiret inancına davet edilmeli,
hayatın tüm zorluklarına karşı da sabredilmeli/dirençli olunmalıdır
On ikinci cüzde;
Hud suresinin 1. sayfası dışındaki tamamı ve Yusuf suresinin ilk yarısı
bulunmaktadır. Yunus, Hud, Yusuf, İbrahim, Hicr sureleri aslında Elif-lam-ra
ile başlayan sureler serisidir. Bununla belki de bu 5 surenin konu bütünlüğüne
birliğine dikkat çekilmekte ve dikkatli okunması gerektiği mesajı verilmektedir.
Bu kısımdaki 3 konu (mesaj):
1. PEYGAMBERLERİN MÜCADELESİ
Peygamberler Tevhid, Risalet ve Ahiret’le İlgili Bilgi Verirler
Hud suresinin girişinde (tebliğ edilmesi emredilen) tevhid, risalet ve ahiret
ile ilgili konular aktarılır. Bu girişten sonra önceki ümmetlere gönderilen
peygamberlerin tebliğ sırasında yaşadığı olaylar (Yunus suresindeki kaldığı
yerden) anlatılmaya devam etmektedir; orada peygamberlerin kavmi ile ilk
iletişimleri tebliğleri ve kavimlerinin tepkileri anlatılırken, bu surede ise
olayların devamında tebliği reddeden ve peygamberlere savaş açan o kavimlerin
helakı açıklanmaktadır.
Hz. Nuh ve kibirli kavminin helak oluşu (Hud, 11/25-49),
Hz. Hud ve hilekâr kavminin helak oluşu (Hud, 11/50-60),
Hz. Salih ve zalim kavminin helaki (Hud, 11/61- 68),
Hz. Lut ve ahlaksız kavminin helaki (Hud, 11/77-82),
Hz. Şuayb ve sahtekâr kavminin helaki (Hud, 11/61-68),
Hz. Musa ve kendisini putlaştıran zalim Firavun ile mücadelesi ve zalimlerin
sonu (Hud, 11/96-101) anlatılmakta;
وَلَا تَرْكَـنُٓوا اِلَى الَّذٖينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُۙ وَمَا لَكُمْ
مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ اَوْلِيَٓاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ
“Kesinlikle zalimlere meyletmeyin”
(Hud, 11/113) emri ve
وَلِلّٰهِ غَيْبُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاِلَيْهِ يُرْجَعُ الْاَمْرُ كُلُّهُ
فَاعْبُدْهُ وَتَوَكَّلْ عَلَيْهِؕ وَمَا رَبُّكَ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
“Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir’’
(Hud, 11/123) hatırlatması ile sure sona ermekte; Muhammed ümmetinin aynı
hatalara düşmemesi istenmektedir.
2. HAYATIN ZORLUKLARI
Sabretmek Gerekir
Bu cüzde Yusuf suresinin ilk kısmı da bulunmaktadır. Yusuf suresinde sadece
Yusuf peygamberin hayatı baştan sona anlatılmakta, başka bir yerde Hz. Yusuf ile
ilgili bir bilgi verilmemektedir. Sure Hz. Yusuf’un gördüğü bir rüya ile başlar.
Bu rüya ile babası Yakup Peygamberin küçük Yusuf’a sevgisi daha da artar. Bunu
kıskanan kardeşleri küçük Yusuf’tan kurtulmak isterler ve onu bir kuyuya
atarlar. Oraya su ihtiyaçları için uğrayan kervandaki kişiler kovalarını
sarkıtınca onu bulup kurtarırlar, ancak Mısır’a götürüp orada köle olarak
satarlar.
3. SUÇSUZ OLANLAR KURTULUR
Temiz Halleri Ortaya Çıkar
Hz. Yusuf’u satın alan kişi Mısır’ın üst seviyede yöneticisi olan bir azizdir.
Eşi ile birlikte Yusuf’u büyütürler. Ancak Yusuf güzel bir genç olunca Aziz’in
hanımı tarafından rahatsız edilir ve kadının yararlanma isteği etrafta duyulunca
o dönemdeki skandalı önlemek için; suçsuz olduğu halde Hz. Yusuf’u hapse
atarlar. Çünkü sonuçta o ellerindeki bir köledir ve hiçbir kıymeti yoktur.
Hapiste Hz. Yusuf iki kişi ile tanışır. Bir gün o ikisi bu temiz gence
gördükleri ilginç rüyalarını anlatırlar. Hz. Yusuf rüyalarını tabir etmeden önce
onlara tevhid inancını anlatır, İslam’ı tebliğ eder. Sonra bu rüyayı; o iki
kişiden birisinin hapisten kurtulup kralın yakın adamı olacağı, diğerinin ise
asılıp idam edileceği şeklinde tabir eder ve yorumlar. Daha sonra olaylar bu
şekilde gelişir. Kurtulan kişi kralın yakın adamı olur ve Hz. Yusuf’u unutur.
Yıllar sonra kralın gördüğü bir rüyayı kimse tabir edemeyince, o kişinin aklına
zindandaki Hz. Yusuf gelir ve onu çıkartırlar. Hz. Yusuf bu rüyayı ileride
gelecek ve yedi yıl sürecek büyük bir kıtlık ile tabir eder. O kıtlığa hazırlık
yapılması gerektiğini söyler. Bunun üzerine Hz. Yusuf, kral tarafından Mısır’ın
ekonomisi ile ilgili olarak görevlendirilir ve büyük hazırlıklar başlar. Bu
dönemde Aziz’in karısı da vicdan azabından dolayı Yusuf’un suçsuz ve temiz
olduğunu itiraf eder...( Sonraki gelişmeler ve olaylar bir sonraki 13. cüzde
devam etmektedir.)
|