HER CÜZDEN ÜÇ MESAJ
DÖRDÜNCÜ CÜZ
İslam toplumu bilinç eğitimi ile inşa edilir: İnandıklarını tebliğ edenler,
sonra kadere iman edip insanların haklarını çiğnemekten kaçınanlar bu yolda
üçüncü adımı atmış olurlar.
Dördüncü cüzde;
Al-i İmran suresinin son tarafı ve Nisa suresinin baş tarafı bulunmaktadır. Bu
kısımdaki 3 konu (mesaj):
1. TEBLİĞ
Al-i İmran suresinin baş tarafında Hristiyanların hatalarından bahsedildi. Bu
hataları;
a. Müteşabih (akılla bilinmeyen/karmaşık) konularda tevil yapmaları,
b. Babasız doğmasından dolayı Hz. İsa’ya Tanrı’nın oğlu demeleri,
c. Bir de ruhbanlık diye bir sınıf uydurup tebliğ ve cihadı terk etmeleriydi
(toplumdaki ve dünyadaki kötülüklere ve haksızlıklara sessiz kalmalarıydı).
Onların müteşabihdeki hatalarına;
Hz. Adem’in de annesiz ve babasız yaratıldığı halde ona Tanrı’nın oğlu
denilmediği hatırlatılıp, Hz. İsa’nın da aynı şekilde yaratıldığı ve onun da
insan olduğu açıklandı. Bu cüzde ise onların ikinci hatası ruhbanlığa cevap
verilmektedir. Ruhbanlıkla bir köşeye çekilme yerine, ülke içinde tebliğ
yapılması, ülke dışından gelen saldırılara karşı da cihad ve savaş yapılması
gerektiği anlatılmaktadır. Savaşın birtakım sonuçları ve problemleri
bulunmaktadır. Bunlardan birisi de yenilmek ve mağlubiyettir. Allahu Teâlâ
burada, Uhud savaşının sonucu üzerinden Müslümanların nasıl davranmaları ve
münafıkların propagandasına karşı nasıl hazırlıklı olmaları gerektiğini anlatır.
2. ALLAH’IN TAKDİRİNE TESLİMİYET
Bu cüzün sonunda ise güzel bir dua vardır (bk. Âl-i İmran, 3/191- 194). Bakara
suresindeki muhkem ayetlerde hata yapılmaması, hataların affedilmesi ile ilgili
duadan sonra Âl-i İmran suresinde de müteşabih konularda hata yapılmaması ile
ilgili bir dua bulun-maktadır. Bunun çaresinin Allah’ın gücünü/otoritesini
anlamak ve teslim olmaktan geçtiği açıklanmaktadır.
3. TOPLUMSAL HAK BİLİNCİ
Ayrıca bu cüzde Nisa suresinin baş tarafı da bulunmaktadır. Nisa suresinde savaş
sonrası toplumdaki problemler ve çözüm yolları anlatılmakta; yetimler, miras,
vasiyet ve ahlaki seviyenin korunması ile ilgili hükümler açıklanmakta ve
şahsiyetli bir toplumun inşası emredilmektedir.
|