MİSAFİRE İKRAM ETMEK
MİSAFİRE İKRAM ETMEK
قال الله تعالى
: { هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ ضَيْفِ إِبْرَاهِيمَ الْمُكْرَمِينَ إِذْ دَخَلُوا
عَلَيْهِ فَقالوا سَلَامًا قال سَلَامٌ قَوْمٌ مُّنكَرُونَ فَرَاغَ إِلَى
أَهْلِهِ
فَجَاء بِعِجْلٍ سَمِينٍ فَقَرَّبَهُ إِلَيْهِمْ قال ألا تَأْكُلُون َ
[
“İbrahim’in meleklerden
ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? O elçiler, İbrahim’e gelip O’na
selam verdiklerinde, size de selam olsun demişti ve kendi kendine, bunlar
tanınmayan kimseler diye düşünmüştü. Hemen ailesinin yanına giderek, ikram etmek
için kızartılmış bir semiz buzağı eti ile gelmişti ve önüne yaklaştırıp “yemez
misiniz?” dedi.” (51 Zariyat 24-27)
قال الله تعالى
: { وَجَاءهُ قَوْمُهُ يُهْرَعُونَ إِلَيْهِ وَمِن قَبْلُ كانواْ
يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ قال يَا قَوْمِ هَـؤُلاء بَنَاتِي هُنَّ أَطْهَرُ لَكُمْ
فَاتَّقُواْ اللّهَ وَلاَ تُخْزُونِ فِي ضَيْفِي أَلَيْسَ مِنكُمْ رَجُلٌ رَّشِيدٌ[
“Ve Lut’un kavmi çirkin
arzularla koşarak, soluk soluğa Lut’a geldiler. Bunlar daha önce de zaten bu tür
kötülükleri işlemeye alışmış kimselerdi. Lut: “Ey kavmim, işte kızlarım, dedi.
Onlar erkeklerden daha uygun olur sizler için. Allah’tan korkun da, konuklarıma
saldırarak beni rezil rüsvay etmeyin, aranızda hiç mi aklı başında adam yok?”
(11 Hud 78)
706- عن أبي
هريرة ، أن النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : مَنْ كان يُؤمِنُ بِالله
وَاليَومِ الآخِر فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ، وَمَنْ كان يُؤمِنُ بِالله وَاليَومِ
الآخِر فليَصِلْ رَحِمَهُ، وَمَنْ كان يُؤمِنُ بِالله وَاليَوْمِ الآخِر فَلْيقُلْ
خَيْراً أَوْ لِيَصْمُتَ .
706: Yine Ebu Hüreyre (Allah
Ondan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi
vesellem)şöyle buyurdu: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine
ikram etsin, Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabasını görüp gözetsin,
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse mutlaka hayır söylesin veya sussun.” (Buhari,
Edeb 85, Müslim İman 74)
707- وعن أبي
شُرَيْح خُوَيلدِ بن عمرو الخُزاعِيِّ رَضِيَ اللَّه قال : سَمِعتُ رسولَ الله
صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقول: مَنْ كان يؤمِنُ بِالله وَاليَوْمِ الآخِر
فَلْيُكْرِمْ ضَيفَهُ جَائِزَتَهُ. قالوا : وما جَائِزَتُهُ يا رسولَ الله ؟ قال :
:يَومُه ولَيْلَتُهُ. والضِّيَافَةُ ثَلاثةُ أَيَامٍ، فما كان وَرَاءَ ذلكَ فهو
صَدَقَةٌ عليه.
وفي روايةٍ
لمسلمٍ: لا يَحِلُ لِمُسْلِمٍ أن يُقِيمَ عِند أخيهِ حتى يُؤْثمَهُ. قالوا : يا
رسولَ الله، وكَيْفَ يُؤثِمُهُ ؟ قال : يقِيمُ عِنْدَهُ وَلا شَيْءَ لَهُ يَقْرِيهِ
بِهِ .
707: Ebu Şureyh Huveylid İbni
Amr el Huzaî (Allah Ondan razı olsun), Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’i
şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden
kimse misafirine ikramda bulunup hürmet etsin ve hakkını versin.” Ashabı Kiram:
Ya Rasûlallah misafirin hakkını vermek nedir? diye sordular. Peygamber (sallallahu
aleyhi vesellem)de: “Misafiri bir gün bir gece ağırlamaktır. Misafirlik üç
gündür, üç günden fazla ağırlamak ise sadakadır.” (Buhari, Edeb 31, Müslim,
Lukata 15)
* Müslim’in değişik bir
rivayetinde ise şöyledir:
“Bir müslümanın din kardeşi
yanında onu günaha sokacak kadar kalması helal değildir.” Ashab: Ya Rasulallah
onu günaha nasıl sokar dediler. Peygamberimiz de: “Ağırlayacak bir şeyi
bulunmayan kimsenin yanında oturup kalmakla”, buyurdu. ( Müslim, Lukata 15)
|